“ 3 Temmuz Darbesi ” nin Yeni Versiyonu,
Örgütlü İhanet Çetesi
Fenerbahçe’mize karşı yapılan “3 Temmuz Darbesi “, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 22.06.2012 tarihinde verdiğimiz şikayet dilekçesi ve T.B.M.M. Muhtıra ve Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı’na yaptığımız başvurularla, Devlet kayıtlarında yerini almıştır. İşte o kayıtlar:
(İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Yaptığımız Şikayet)
(T.B.M.M. Muhtıra ve Darbeleri Araştırma Komisyonu’na Yaptığımız Başvuru)
Bu günün muktedirleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ve T.B.M.M. Muhtıra ve Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı’na yaptığımız başvuruların yasal gereğini, benim teröristim iyidir misali yapmasalar da, yarınlarda Devlet kayıtlarında yerini alan bu başvurularımızın yasal gereği yapılacak, bir çoğunu bildiğimiz 3 Temmuz Darbecileri, derin devlet işbirlikçileri, jurnalcıları ve içimizdeki yandaş hainler bir bir saptanarak, hak ettikleri cezayı göreceklerdir.
Türk Futbolunu ve Fenerbahçe’mizi ele geçirmek, Fenerbahçe’mizin dünya kulübü olmasını önlemek isteyen “3 Temmuz Darbecileri”; amaçlarına ulaşmada kendilerine engel olarak gördükleri, Türk Futboluna ve Fenerbahçe’mize çağ atlatan Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım’ı yok etme kararlarının hayata geçirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bir bakanının ifadesiyle
“ İNCE İNCE AYAR YAPMIŞLARDIR.”
Bu ince ayarcılar ile, onların iş birlikçileri ve jurnalcıleri tarafından yürütülen ve kamuoyunda “3 Temmuz Darbesi” olarak tanımlanan bu yasa ve etik dışı senaryo uyarlayıcıları, yandaşları basın ve medyanın iftira, hakaret ve yargısız infaz kampanyaları ile bilgi kirliliği yaratmışlar, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi soruşturma savcısı Mehmet Berk’in ifadesiyle %90’ı yalan haberlerle ve önceden hazırlanan senaryo uyarınca toplumu kirli bilgileri ile amaçları doğrultusunda yönlendirmişlerdir.Bu iftira, hakaret ve yargısız infaz, öylesine açıktır ki örneğin;
6 Temmuz 2010 tarihini hatırlayalım,
O günlerde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin emniyeti, İstanbul Emniyet Müdürlüğü daha soruşturma safhasında iken ve hakkında soruşturma başlatılanlar henüz soruşturmayı yürüten savcının önüne dahi çıkmamışken yaptığı resmi bir duyuru ile ;
“ AZİZ YILDIRIM VE ARKADAŞLARININ 19 MAÇTA ŞİKE YAPTIĞINI ”
Kamuoyuna açıklamıştır.
(ntvmsnbc ve Ajanslar Güncelleme: 16:17 TSİ 06 Temmuz. 2011 Çarşamba)
Emniyet: 19 maçta şike ve teşvik primi var.
Şeklinde açıklama yapmıştır.
Öncelikle böyle bir açıklama yapma gereğini neden hissetmişlerdir?
Bu açıklamanın yapılması emrini kimlerden almışlardır?
Bu tür bir açıklamanın “TESPİT VE DELİLLENDİRME” ibaresini taşıması emniyetin görevi olmadığı gibi,
haddi de değildir.
Bu açıklamanın anlamı şudur:
“ Ey Yargıçlar, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını tutuklayın. ”
Nitekim varılan noktada olan da budur. Bu ifadeler doğrultusunda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz YILDIRIM, Asbaşkan Sayın Şekip MOSTUROĞLU, Asbaşkan Sayın İlhan Yüksel EKŞİOĞLU ve diğer Fenerbahçe Kulübü çalışanları tutuklanarak cezaevine konulmuştur.
Hepimiz çok iyi biliriz ki, yasal olarak; Kimse Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine emir veremez, telkinde bulunamaz.
Ama İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hakim yerine geçerek,
“ AZİZ YILDIRIM VE ARKADAŞLARI 19 MAÇTA ŞİKE YAPTI ”
diye karar verdi ve Kararını resmen açıkladı.
Mahkemeye telkinde bulundu.
Bu kanunsuzluğa karşı, kim ne yaptı?
Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı
idari soruşturma başlattı mı?
Mahkeme suç duyurusunda bulundu mu?
C e v a b ı : H a y ı r.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin bir bakanının
“ İNCE İNCE AYAR YAPIYORUZ. ”
Sözlerindeki ifadesiyle devam ettiği bildirilen 3 Temmuz Darbesi’nin son versiyonu ise;
Metrislerle, işbirlikçi ve jurnalcılarıyla, federasyonları ve hakemleriyle durduramadıkları, ele geçiremedikleri
Fenerbahçe’mize karşı;
Tüm Fenerbahçelilerin malumu, sözde Fenerbahçelilerin para vererek Fenerbahçe’ye karşı kullandıkları, Fenerbahçeli olup olmadıkları dahi bilinmeyen, Fenerbahçe forması giyerek Fenerbahçeli görüntüsü vermeye çalışan bir ihanet çetesinin örgütlü saldırısıdır.
Bu örgütlü çetenin, Fenerbahçe’mize verdiği manevi ve maddi zararlar katlanılamaz boyutlara gelmiştir. Artık hiçbir Fenerbahçeli bu örgütlü ihanet çetesine karşı sessiz kalamaz. Bu saldırının mağduru, en hayati maçlarını seyircisiz oynamak zorunda bırakılan, şampiyon olsa dahi, büyük Fenerbahçeli olduğunu söyleyenlerin göndermediği gibi, Şampiyonlar Ligi’ne gidememek tehdidi ile karşı karşıya kalan, fevkalade büyük maddi kayıplara uğrayan Fenerbahçe’mizdir.
Tüm Fenerbahçelilerdir.
Fenerbahçe’miz böylesine örgütlü bir ihanet çetesinin saldırısı ile karşı karşıya iken, Fenerbahçe’mizin, Fenerbahçelilerin, tüm halkımızın vergileri ile, ve sokaktaki vatandaşın ifadesiyle başkalarına “ beleştepe”ler yapan, Fenerbahçe’den 2002 yılından bu yana SGK, vergi ve kamu ödemeleri adı altında 376 milyon 771 bin 968 lira alan devletin, vergilerini ödemeyenlerin, vergi borçlarını affetmesinin konuşulduğu bu günlerde, hükümetimizin sayın yetkilileri ve emniyet güçleri, polisleri bu örgütlü ihanet çetesine karşı ne yaparlar ?
Bu saldırı, ince ayarlı bir ihanet çetesinin örgütlü saldırısıdır.
Bu saldırıya karşı sayın yetkililer nerededirler?
Ha, sahi bir de adı “SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN” olan,
ancak,Fenerbahçeden başkasına uygulanmaktan kaçınılan 6222 sayılı yasa var.
Fenerbahçelilerin, 3 Temmuz Darbesinin yasal zemininin hazırlanması için
çıkarıldığını söylediği yasa.
Fenerbahçe’den başkasına uygulandığını gören var mı?
Av. İsmail Tepecik
Fenerbahçeli Avukatlar Derneği Başkanı