Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılan Seçimli Yüksek Divan Kurulu Olağanüstü Toplantımızın ardından Başkanımız Ali Y. Koç, şu açıklamalarda bulundu:
“Yıllardır Yüksek Divan Kurulu’nda böylesine çekişmeli bir yarışa sahne olmadık. Yıllardır 4 adaylı bir yarışma görmedik. Ben hatırlamıyorum. 4 bin küsur üyenin 3072’si aidatlarını ödedi. Bugün de 1871 oy kullanıldı. Herhalde bu da Fenerbahçe tarihinin bir rekorudur. YDK seçiminde oy kullanımı açısından. O yüzden Fenerbahçe camiası en büyük alkışı hak ediyor.
Burada emeği geçen, 4 aday için çalışan, sandıkta görev alan ve sayın kurula şahsım ve yönetim kurulum adına çok teşekkür ediyorum. Bana göre tüm camialara örnek olacak bir seçim yarışı ve neticesinde de açıklanan seçim sonucunu hep beraber el birliğiyle yarattık, hangi tarafı tutarsak tutalım. O yüzden bir kez daha Fenerbahçeli olarak övünmemiz için bir vesile olduğunu düşünüyorum.
Sayın Vefa Küçük, sizinle tanışmamız yanılmıyorsam 4 veya 5 Temmuz 2011 günüydü. Neye uğradığımızı şaşırdığımız bir ortamda camianın büyüğü olarak ilk gelen, hatta uzun zaman boyunca ilk ve tek gelen sizdiniz. Ben ondan sonra sizi daha yakinen tanıma imkanım oldu. Sizin orada bulunmanızın neler ifade ettiğinizi belki siz tam anlayamadınız çünkü biz de neler yaşadığımızı tam anlayamıyorduk ama geri dönüp baktığımda orada sizi herkesten önce görüp bize telkinde bulunmanız benim için paha biçilmez bir olaydı. Sonra zaman içinde beraber çalıştık. Çalıştığımız süre boyunca da bize yapmış olduğunuz büyüklük, ağabeylik, rehberlik, yeri geldiği zaman görüş ayrılıkları… Ama her zaman dediğiniz uyumlu çalışmayı veya diğer camialarda göstermiş olduğunuz uyumsuz çalışmanın zararlarını hiçbir zaman ne Sayın Aziz Yıldırım döneminde ne de benim dönemimde yaşatmadınız. Onun için hem başkan olarak camia adına hem de eski bir yönetici ve mevcut başkan olarak şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.
Sayın Nail Kır, sizinle adaylığınızdan sonra ilk kez tanıştık. Tanışıklığımız çok kısa oldu. Çok fazla da zaman geçiremedik ama her daim şu kürsüye çıktınız zaman duruşunuz, konuşmalarınız, seçtiğiniz kelimeler, cümleler bana örnek olacaktır. Tam bir beyefendi profilindeydiniz. Herkesten önce adaylığınızı koydunuz. Herkesten daha fazla çalıştığınızı düşünüyorum çünkü zaten çok uzun süre evvel birkaç kez seçim tarihi arzu ettiğiniz şekilde gerçekleşmedi. Sebeplerini anlattığımız zaman fikren mutabık olmasanız da, ‘Çoğunluk ne düşünüyorsa o şekilde hareket edin.’ dediniz. Uyum gösterdiniz. Renk kattınız. Sağ olun, var olun.
Dostum Sait Yılmaz bana bu konuyu açtığı zaman kasım veya aralık ayıydı. ‘Ben aday olmayı düşünüyorum, siz ne dersiniz?’ dedi. ‘Herkesin aday olma hakkı vardır, niye aday olmayı düşünüyorsunuz?’ dedim. Neden aday olmayı düşündüğünü bir maç günü yönetim locasında tek tek devre arasında sıraladı. Düşündüğü, demin de ifade ettiği gibi YDK nasıl olmalı, nasıl çalışmalı, Yönetim Kuruluna nasıl destek olmalı, yeri geldiğinde elini taşın altına koymalı… Hepsinin altına imza atarım, muhakkak aday olun. Hatta adaylığını erken açıklayacaktı, aralık ayındaki beklenen seçim tarihi ertelenince o da biraz bekledi. 4-5 aydır konuyu kafasında düşünüyordu. İnşallah kendi felsefesi olarak bize anlattıkları bundan sonraki dönemde Sayın Uğur Dündar’ın başkanlığında gerçekleşir. O da kendi üslubuyla, duruşuyla renk kattı. Ona da, ekibine de tekrar teşekkür ediyorum.
Sayın Uğur Dündar öncelikle sizi tebrik ediyorum. Camiamız için, sizin için, aileniz için hayırlı, uğurlu olsun. Son aday olarak ortaya çıktı ama ilk aday olarak seçimi bitirdi. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde iki yıl boyunca Sayın Uğur Dündar Yüksek Divan Kurulu Başkanımız olacaktır.
Ben Uğur Bey’le özelde yaptığım konuşmayı sizinle paylaşayım. Benim duruşum, düşüncelerim, her şeyim şeffaftır. Katılırsınız, katılmazsınız… Ama inanıyorum ki endişe duyduğum konular Uğur Bey’in başkanlığında kendisinin de ifade ettiği birlik, barış, beraberlik çerçevesinde sözünün eri olarak hepimiz biliriz, inşallah onlar gerçekleşir. Taze bir kan, taze bir yaklaşım, taze bir anlayışla belki biz gereksiz yere endişelenmişiz. Uğur Bey camiaya taze başkanlığıyla katma değer yaratacaktır.
Uğur Bey geldi. Uğur Bey röportajlarında bu konulara girmek istemediğini söyledi. Ben müsaadenizle en azından benim ağzımdan çıkan sözleri paylaşmak istiyorum. Biz Yönetim Kurulu olarak Vefa Bey’le son derece uyum içinde çalışmamıza rağmen hatta 2018 seçiminde Vefa Bey’e gittiğimiz zaman daha bismillah demeden ‘Ben Aziz Bey’e oy veriyorum.’ dedi. Seçim günü ne olacak, sandıklar nasıl olacak, konuşmalar kaç dakika, kim kaç dakika konuşacak… Bunları konuşmaya gittiğimiz zaman Vefa Bey kime oy vereceğini ifade etti. Kendi kendime, ‘Buradan hayırlı bir sonuç çıkmaz.’ dedim. Vefa Bey’le yapacağımız toplantıdan. Ama Vefa Bey benim beklentimin tam tersine 2018 seçiminde son derece adil başkanlık yaptı, adil yönetti. Şimdi geldiğimiz noktayla ilgili bizler Yönetim Kurulu olarak hiç kimseye destek vermeyeceğimizi uyumlu çalışmış olmamıza rağmen ifade ettik. İfade ederken şunu söyledim, ‘Bizim görevimiz sizi en sağlıklı ortamda yarıştırabilmek.’ O yüzden Nail Bey size bir nebze kırgınım. Benim net bir talimatım vardı, arkadaşlarımın da bunu layıkıyla yerine getirdiğini düşünüyorum. Benim yaşadıklarımı kimseye yaşatmama sözüm vardı. O da Fenerbahçe TV’yi kullanmak, Fenerbahçe TV’nin etkinliklerinize gelmesi. Faruk Ilgaz Tesisimizden yararlanmak. Hatta Uğur Bey arkadaki toplantı odalarından birini 15 gün kullandı. ‘Biz adil rekabet ortamını hazırlayacağız.’ dedik. Sizler de sağ olun, daha Uğur Bey’in ismi çıkmamıştı, geldiniz, bence Fenerbahçe’ye çok yakışır şekilde kimin ne şartlarda yarışacağının altına her biriniz imza attınız. Teşekkür ederiz. Sonra Uğur Bey de yarışa katıldı. Bizim amacımız buydu.
Uğur Bey beni ziyarete geldi. Uğur Bey’in özellikle dedemle, ailemle çok eski bir hukuku vardır. Zaten Uğur Bey’i tanımayan da yoktur. ‘Hangi takımı tutarsanız, sizi YDK başkanı olarak görmek isteyen çok insan olur. Fenerbahçe olur, başka takımlar olur.’ Ancak dedim biz şöyle bir yol belirledik, taraf tutmayacağız dedik, siz varsanız ister istemez ben size farklı görüşlerimi, farklı düşündüğümü, niye farklı düşündüğümü ifade edeceğim, dedim. Sağ olsun o da beni dinledi. ‘Ben kimsenin uydusu, adayı değilim.’ dedi. Ona da saygı duyduk. Şimdi göreceğiz Uğur Bey dediklerini… Sonuçta buranın Cumhurbaşkanı. Başbakan Başkansa, Cumhurbaşkanı Uğur Bey’dir. Dikkat ederseniz başkan olduğumdan beri genelde teamül Fenerbahçe’de son konuşmayı başkan yapar, biz her zaman Vefa Bey’i son konuşmacı olarak kullandık. Çünkü YDK başkanlığını ben de en üst mevki olarak görüyorum yaşı itibarıyla, hürmetimiz itibarıyla. Ben başkanlığım dönemimde bunu yapmaya azami gayret gösterdim. Bu gayreti aynı şekilde devam ettireceğim. Dolayısıyla bu mevkii günlük işlerde çok önemli bir konumda olmasa da bence uyumlu çalışmanın önemi son derece kıymetlidir. Diğer camialarda görüyoruz. İsmini vermeyeceğim camiada herhalde son 3-4 başkan kendi divan kurulu tarafından tasfiye mi edildi diyelim… Anlamıyorum. Öyle divan kurulunuz varsa muhalefete gerek yok. Başkalarını örnek vermeyelim, kendimize bakalım. Dolayısıyla Uğur Bey’le çalışmayı heyecanla bekliyoruz. Uğur Bey’in ifade ettiği ilkelerini, değerlerini, prensiplerini de yerine getirmesini heyecanla bekliyoruz. Sizden bir ricam var. Bizim bu kulübün menfaatleri çerçevesinde kulüpten yolladığımız hatta kovaladığımız insanlar devamlı sizin sayenizde bu kulübün içine tekrar giriyor. Olmaması için de azami gayret göstermenizi rica ediyorum.
Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı Fenerbahçe’nin menfaatleri çerçevesinde hiç şüphem yok ki Vefa Bey’le olduğu gibi Uğur Bey’le de çalışacağız. Tek ricam, hemen başkanlık makamının altında olan ofisinin YDK ziyaretleri gerekçeleriyle bu kulüpte, bizim içimizde bulunmasını istemediğimiz insanların yuvalandığı bir yer olmayacağı konusunda Uğur Bey eminim azami gayreti gösterecektir. Uğur Bey’in ailesine de bir şey söylemek istiyorum. Bizler bu mevkiiye geldiğimiz zaman ne yazık ki ailelerimiz de bu yükü, bu zorluğu, stresi gerginliği fazlasıyla çekiyorlar. Onlara da hayırlı, uğurlu olsun. Zaman zaman evdeki huzur, canımız gibi sevdiğimiz Fenerbahçe için bozulabiliyor. Allah hem sizin hem bizim yar ve yardımcımız olsun. Yolumuz açık, şansımız bol olsun. Tekrar sizi şahsım, Yönetim Kurulum ve camiam adına kutluyorum.”
Başkanımız Ali Koç’un ardından tekrar söz alan Kulübümüzün yeni Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar, “Sayın Başkana şahsıma gösterdiği teveccüh nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Hiçbir şekilde ben demeyeceğim, ‘biz’ diye konuşacağım. Biz derken hem Kulübümüzün yönetim kurulunu kast ediyorum, hem de birlikte aynı sorumluluğu paylaşacağımız çok değerli Başkan Vekili Sayın Mithat Yenigün, Sekreterimiz Sayın İsmail Tepecik, Yazmanımız Sayın Elizabet Uğurlu- Zehra Didem Üretmen ile onun soyadına layık bir şekilde üreten, sorunları sadece yönetimin taşımasını beklemek değil onların bize tebliğ edeceği bazı yükümlülükleri de yerine getirmek ve her şeyden önce ifade ettiğim gibi birlik ve bütünlük için gayret eden bir Yüksek Divan Kurulu olacağız.
Ben, Sayın Başkanın iki sene sonra yapılacak olan seçimde benimle ilgili kuşkuları dolayısıyla ‘Ne kadar yersiz bir kuşkuya kapılmışım ve bizimle gösterdiği özenli, uyumlu çalışma nedeniyle Sayın Uğur Dündar ve ekibine, heyetine çok teşekkür ederim’ diyeceğini düşünüyorum. Buna da yürekten, kalbimle inanıyorum. Yarın derbide takımımıza başarılar diliyorum. Final Four finalinde oynayan Potanın Kraliçelerine şampiyonluk diliyorum. İnşallah uğurlu geliriz, her şey Fenerbahçe için. Sağ olun, var olun.” dedi.